BULANIK MANTIK ÜZERİNE NOTLAR
- Taner Kargı
- 7 Eki 2024
- 3 dakikada okunur

BULANIK MANTIK ÜZERİNE NOTLAR
Yapılan son yerel seçimlerden bu yana 6 ay geçti. Yeni yöneticiler bu zaman diliminde bir takım hizmetler için yola koyuldular. Hizmetleri Patnos yerelinde en iyi orada yaşayan halkımız gözlemleyebilir. Bu değerlendirmelere sonsuz saygı duyarak uzaktan da olsa kendi düşüncelerimi ve fark ettiğim noktaları elbette ifade edebilirim. Bunu yazının sonuna bırakarak işin sosyolojik etkilerden kaynaklanan zihinsel tarafına biraz değinmek gerektiğini düşünüyorum.
Biz toplum olarak Newtoncu düşünüyoruz. Gri alanların olmadığı katı bir dünya görüşü bu. Bu düşünce; “kainatta belirsizlik olmayacağına göre her şeyin mutlak bir açıklaması vardır” diye özetlenebilir. Mesela aşağıdaki soruların sadece iki cevabı varmış gibi düşünüyoruz:
Sokak hayvanları ölsün mü kalsın mı?
Mülteciler gitsin mi dursun mu?
Eğitim sistemi/müfredat iyi mi kötü mü?
Belediye çalışıyor mu çalışmıyor mu?
İki kutuplu bir cevap dayatması tamamen amaçlı bir yönlendirmedir özünde. Bana mecbursun mesajıdır hedeflenen mesaj! Oysa insan zihni bu iki seçeneğin dışında da bir çok farklı çözüm bulabilir.
Siyasi kutuplaşmanın sürekli harlandığı bir iklimde ne yazık ki temel insani bakış açıları da bundan etkilendi. En basit tabirle “kötülük” olduğu apaçık ortada olan meselelerde bile bir kesim, bu insani duyarlılığa gelmek istemiyor. Oysa din olgusu, ahlak kriterleri ve siyasi tüm anlayışlar normal şartlar altında dürüst olmayı, adil olmayı, doğrunun yanında yanlışın karşısında olmayı ister. Ve bu iddialarla toplumun karşısına çıkar.
Bu husus kutuplaşan iki taraf için de geçerli bir şey ne yazık ki! Yani “yok aslında birbirinizden farkınız” denilen nokta budur. Oysa doğrusu nüktedan milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in birbirlerine karşılıklı ağır hakaretlerde bulunan iki farklı partili milletvekilinden sonra aldığı söz hakkı sırasında dediği gibi “İkiniz de haklısınız, ikinize de katılıyorum” diye özetlenebilecek noktadır. Çünkü iki tarafın da haklı olabileceği veya haksız olabileceği noktalar olabilir ve bu son derece normal bir durumdur.
Dünyaya dair olup da yüzde yüz doğru ya da yanlış olduğu ispat edilmiş tek bir olgu olmadığını söyler Mark Twain ve bilim de yıllar sonra onu doğrular. Gri çözümler bulamayan uygarlıklar geçtiğimiz yüzyılda ağır krizler yaşadı/yaşıyor. Bize gelince, taraf olmayan bertaraf olur anlayışı ile herkes sıkıca kendi dünya görüşüne sarıldı. Temel bilimlerden sosyal bilimlere her şey hakkında net hüküm vermeye çalışıyoruz. Kesin hükümlere varmanın imkansız olduğunu anladığımızda umarım geç kalmış olmayız.
Patnos özeline dönersek hepimizin malumu olduğu üzere yılların ihmalkarlığı koca şehri sorunlar yumağı haline getirdi. Bu öyle bir nokta ki siyasi gömleklerden sıyrılmış bakış açılarına ihtiyaç var. Düzeltilmesi gereken , müdahale edilmesi gereken çok fazla alan var. Kangrenleşmiş problemlerin çözümü tek başına yerel yönetimin çabası ile toparlanamaz düzeyde! Mutlak suretle halkın sabır ve desteği şart. Görebildiğimiz ve takip edebildiğimiz kadarıyla yerel yönetimin ciddi bir çabası var. Sürekli başkan düzeyinde sahada olunması, çok önemli bir nokta kanımca. Bu yönüyle kendilerini takdir ettiğimi belirtmem gerekiyor. Belki öncelik sırası ile ilgili farklı düşünceler olabilir. Belki yeni yapılan alanlara verilen isimler konusunda haklı serzenişlerimiz olabilir. Ancak dokunulması gereken o kadar çok nokta olunca öncelik sırasının da verilen isimlerin de bir hükmü kalmayabiliyor.
Burjuva demokrasilerinde seçimler yapıldıktan sonraki gün gerek partisi kazanan gerekse partisi kaybeden tüm seçmenler yan yana gelir ve ortak bir muhalefet cephesi oluşturur. Seçilen yönetimin iyi yaptığı işleri birlikte alkışlarlar, yanlış işlerine ise birlikte karşı dururlar. Bizim için bu davranış kalıbı biraz hayal olarak gözükse de en azından aklı ve yüreği toplumda kabul gören insanların bu konudaki öncülüklerine ihtiyaç var.
Son olarak bizim kültürümüz genellikle iki seçenekli dünya görüşünü reddetmesiyle ünlü. Çay mı kahve mi sorusuna ben su alayım diyerek kültürel olarak fuzzy logic (bulanık mantık)’ı yaşayan bir kültürün bence şansı var ama dünya bizim keyfimizi bekler mi emin değilim…
コメント