top of page

KAHROLSUN ZALİMLER...


KAHROLSUN ZALİMLER

Realiteye bir gözünü kapatıp, diğer gözüyle gördüklerini anlatmak, şark kurnazlığı dedikleri bu olsa gerek.

    Bu savaşı Hamas, 7 Ekim. 2023 te Yahudi yerleşim birimlerine fırlattığı 5000 den fazla roketle (füze diyenler de var) 1400 ölü ve 200 den fazla rehine ile sonuçlanan eylemle başlatmadı mı? Bu saldırılarla hedeflenen askeri güçlermiydi? Hayır, sivillerdi. O halde sivilleri hedef alan her eylem gibi bunlar da terör eylemleriydi.

     Peki, Bu eylemi planlayanlar sonucunun bu gün gördüğümüz dehşet tablosu olacağını, Filistin'in aleyhine bir işlev göreceğini nasıl olur da hesaplayamadılar? Bu mümkün mü?

    Çoğu çocuk, kadın, yaşlı 13 bin kişiyi aşkın insanın ölümüyle yüreğimizi kanatan, uykumuzu kaçıran bu dehşet tablonun oluşumunda ki fiilleri bütünüyle görmeden bu savaşı yorumlamak tek boyutlu ve tarafgir bir tutum olur. Olaya bu şekilde yaklaşanlar realiteden uzak sadece kendi iç kamu oyunlarına oynayanlardır. Bakmayın siz onların atıp, tutmalarına, mangal da kül bırakmamalarına. Yaptıkları yalancı pehlivanlıktan öteye gitmez. Zaten kuru kalabalıktan ve istismardan öte bir hesapları da yok. Sözden fiile asla yeltenmezler.

    Hele bir de İsrail’in yaptıklarını aynaya bakmadan sıralamak gerçekten inanılmaz bir pişkinliktir.

    Şüphesiz seçimler yaklaşıyorken bu trajediyi kendi kamuoyunu maniple etmek için kullanacakları çok önemli bir argümana dönüştürmeyi hedeflemektedirler. Bizim kuşak bu zihniyetin Yahudi karşıtlığını oy devşirmede nasıl kullandıkları 1980 öncesinden bilir. Dinciler Yahudi karşıtlığını, faşistler de Ermeni karşıtlığını kullanırlardı. Zaten bu son bir kaç seçimde kullanılan, istismar edilen, doğrusunu söylemek gerekirse, olumlu sonuçta aldıkları iki temel argüman var Dincilik ve ırkçılık.

    Kaç gündür, defalarca vurgulanan bir-iki hususa da değinmek istiyorum.

      İsrail’in Nükleer silaha sahip olduğu herkesin bildiği bir durumdur. Netanyahu’yu bu konuda sıkıştırmak gerçekten komiktir.

      Netenyahu sen gidicisin demekte bir o kadar komiktir. İsrail halkının %70’i savaşa karşıdır. Barış istiyor. Her gün gerek İsrail de gerekse Dünyanın pek çok yerinde Yahudiler savaş karşıtı eylemler, mitingler düzenliyorlar. Bu nedenle Netenyahu’yu sen değil, İsrail halkı gönderecek.

      İsrail’in 2,3 milyon nüfusun yaşadığı bir kenti yerle yeksan etmesi, çoğu masum 13 bini aşkın masum insanın ölmesine neden olması elbette lanetlenecek bir durumdur. Ama Hamas’ın yada destekçilerinin fanatik Yahudi düşmanlığıyla hareket etmeleri ve bu anlayışla Yahudi yerleşim birimlerine saldırarak bu dehşet tablonun oluşumuna neden olmaları aynı şekilde lanetlenmesi gereken bir durumdur.

   Ortadoğu, demokratik bir değişime uğramadan bu mevcut, ırkçı, teokratik, sömürgeci, otoriter statüyü aşmadan barış ve refaha kavuşamaz. Bu değişimi gerçekleştirecekler de, dinci, mezhepçi ve ırkçılar değil, ulusların kader tayin hakkına saygılı, çağdaş hukuku, evrensel değerleri benimsemiş, insan temel hak ve özgürlüklerine bağlı, demokratik ve laik yeni bir statüyü esas alanlar olacaktır. Aksi halde, ırkçı, dinci, tekçi yönetimlerle şiddet, kan, yıkım sürüp gidecek. Yokluk. açlık, zulüm kader olmaya devam edecek...

Kemal Süphandağ

yazarımızın kitaplarını satın almak için tıkla


Comentarios


Yayınlanan tüm yazılar izne tabidir. İzin almadan kullanılamaz. İspat  -  Patnos'un sesi soluğu  -  04ispat04@gmail.com - Pendik, İstanbul, Türkiye 34698

bottom of page