TÜRKİYEDEKİ HASTANE HALLERİ...
- Taner Kargı
- 26 Eyl 2024
- 3 dakikada okunur

TÜRKİYENİN HASTAHANE HALLERİ
Yıllar önce omuzum kırılmıştı. O tarihte ameliyat için yatırıldığım Devlet hastanesinde tanık olduğum özellikle de yetersizlik, disiplinsizlik, ilgisizlik gibi dikkatimi çeken konularda “Türkiye de hastahane halleri” başlığıyla bir yazı yazmıştım.
O tarihe kadar hiç hastanede yatmamıştım. O olayla bir anda hiç düşünmediğim, yabancısı olduğum hastane ve dolayısıyla hasta ve sağlık ortamının içinde bulmuştum kendimi. Aslında uzun yıllar bu alan AKP iktidarının en başarılı olduğu alan olarak kamuoyunda konuşulup tartışılmıştı.
Evet bu alan doğal olarak daha önceki yıllarda bu günki durumdan daha da kötüydü. Hatta, 1980’lerde Hastanelerin trajik durumu kitaplara konu olmuştu Van Devlet Hastanesini konu alan “sağlık oteli” gibi. Neyse, gelelim asıl konumuza;
Bildiğiniz gibi geçen yıl tamamen tesadüfen çocuklarımın zorlamasıyla yaptırdığım bir çekapla karaciğerede metastaz yapmış kolon kanserine yakalandığımı öğrendim. Çok hızlı bir şekilde özel bir hastane de çok yüksek maliyetli bir tedavi gördüm. Tabi kar amacıyla faaliyet sürdüren özel bir kurum. Tedavisinden, doktor ve diğer sağlık çalışanlarından çok memnun olduğumu özellikle vurgulamak istiyorum. Çoğuyla dost olduk, tedavimi dikkatle izliyor benden kaynaklanabilecek bir ihmale yada başka bir soruna mahal vermemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Ne yazıkki ben, kızkardeşim ve oğlum aynı dertten bu hastanede tedavi görüyoruz. Bu da bizim için işin başka bir trajik boyutu.
12 kür kemoterapi ve 12 saat süren ağır bir operasyondan sonra yaklaşık bir yıldır üç ayda bir yapılan kontrollerle hastalığım takip ediliyor. Bu son üç aylık kontrollerimde hafifte olsa bazı değerlerde oynamaların olduğu görüldü. Bu nedenle doktorum periyodik olarak Çektirdiğim Tomografi ve MR den başka birde kolonoskopi Yaptırmamı istedi. Bu işlemleri bu hastaneden daha uyguna yapılıyor diye. başka bir özel hastanede yaptırdım.
Kolonoskopi diğer çekimlerden farklı olarak ameliyat gibi anestezi ile yapılan bir işlemdir. Bu işlemin bedeli bize verdikleri bildiri de 6000 TL. olarak belirtilmişti. . İşlemden önce yapılacaklarla ilgili verilen kağıtta bu tutar yazılı ve ayrıca alınacak her polip içinde 2000 TL. Ücret alınacağı belirtilmişti. Sonradan öğrendikki bu poliplerin ğçten fazlasının alınması ücretsizdi. Tabi hiç kimsenin sonucun ne olabileceğine ilişkin bir bilgisi olamaz. Ben bu işlem esnasında narkozlu ve tabi kendimde değilken refakatçim anons ediliyor. Eşim, ben baygın yatarken içeri alınıp 18 adet polipin görüldüğü eğer onaylıyorsan tanesi 5000 TL den bu polipleri alıp patolojiye göndereceklerini, istemiyorsanız polipleri almayacaklarını söylüyorlar. Tabi böyle bir durumda ve zaten o amaçla yapılan bu işleme hiç kimse menfi bir cevap vermez. Eşim de ne gerekiyorsa yapın demiş. Ben işlem bittikten yaklaşık bir saat sonra kendime geldiğimde benden 95 bin lira istendi.
-Yahu nasıl olur. Bak buraya yazmışsınız her polip 2 bin liraya alınır diye.
Verilen cevap; bu polipler büyük o ücret küçük polipler içindir. Biz refakatçısızın onayını aldıktan sonra bu işlemi gerçekleştirdik denildi.
Yani operasyon yapılırken bu teklif yapılıyor. Yok denilse, o poliplere dokunulmadan işlemi kapatacaklar. Bende günlerdir bağırsakların boşaltılması için aldığım ilaçlar, açlığım, hastaneye git-gellerim gibi operasyon için gerekli olan çektiğim eziyetle kala kalacaktım. Peki ya maneviyatım, moral değerlerim? Bu şekildeki bir yaklaşımla böyle bir sonuç yaşamak kolay mı? İncinmez mi insan, üzülmez mi?
E tabi bu işlem için düşündüğümüz en çok 10-15 bin TL idi. O nedenle de. Doğal olarak o kadar paramızda yoktu. Çocukları aradım ayın 26 sında verebileceklerini söylediler. Bende ne olur ne olmaz, mahçup olmayalım diye 28’inde dedim. Cebimdeki otuz bin lirayı verdim, 20 bin lirada güya indirim yaptılar. 45 bin liralıkta senet imzalatıp bıraktılar bizi. Yani bir kolonoskopi 75 bin liraya patladı bize.
Tabi yapılan işlemin CD’si gerekiyordu. CD ye sığmaz diye, Bizden bir flaş bellek istediler. Alıp getirdik yaklaşık bir saat bekledik kayıt uzun sürüyor dediler. Bizde daha sonra alırız diye çıkıp eve gittik. Bu olay 2 gün önceydi. Bu gün (22.9.2023) söz konusu o flaş belleği almak için hastaneye gittim. Flaş bellekte bir sorun çıktı ancak ayın 28’inde verebileceklerini söylediler. Yani tahsilattan sonra.
Tabii başından itibaren etik olmayan bir tutumu, bu son olay çok incitici bir şekilde perçinledi. Tabir yerindeyse, bardağı taşıran son damla oldu. Olayı daha anlaşılır kılmak için özetleyecek olursak;
1-İstedikleri ücret kendi tarifelerinde ki fiyattan %500 daha fazla.
2-hukukta Gabin olarak tanımlanan yani zor durumda ki bir kişiden o durumunu istismarla hak edilenden çok daha yüksek para alınması,
3- olayın benim için en üzücü olan tarafı da, bu üzücü olayın bir sağlık kurumun da ve bir tıp profesörü tarafından yapılmasıdır. Yani insan sağlığı konusunda hizmet veren bir kurum ve o kurumun bir doktorunun insan sağlığına ve insana bu tarz etik dışı yaklaşımı.
Sağlık hizmeti bir devlettin sosyal devlet olabilmesinin en temel unsurudur. Önce bir milyonluk ordu yada önce savaş uçakları, Es400 ler değil ÖNCE SAĞLIK. Ve Tabiiki Eğitim aş-iş
Özel hastaneler tabiiki olacak. Olmalı da. Para da kazanmalıdırlar ama fırsattan istifade mantığıyla, operasyon ortamında, zordadır karşı koyacak durumda değil yaklaşımıyla, fırsat bu fırsat diyip, kendi belirledikleri rakamların bel katı kadar ücret talep etmeleri hayatımızı teslim ettiğimiz bu insanlara yakışmadı-yakışmaz. Bu olay öyle sıradan bir olay değil.
Olay, Toplumumuzun yaşadığı İnsani ve ahlaki erozyonun insan sağlığıyla ilgili bir konuda dahi ulaştığı düzeyin hazin bir örneğidir. Olaya bu boyuttan bakılmalı. Konunun beni üzen yönüde aslında budur.

Comments